Hiç sevmedim kimseyi senin kadar
Yüreğim yanmadı hiç bu kadar”
Bir el bazen neleri ayakta tutabiliyor hiç düşündünüz mü ve neleri
yıkabiliyor tek başına ? Bir eli tutmak bir insanı hayata bağlamakla eş
değerde olabiliyorsa eğer bunun adı aşktır. Böyle bir eli tutmak hayatı
bulmaktır belki de….
Hiç sevmedim seni sevdiğim kadar dersin birine ve sonra onun arkasına
dönüp gitmesini izlemek ne zordur. Bir eliyle hayata bağlamak bir eliyle
o verdiği hayatı geri almak gibi…
Bazen mecburu ayrılıklar mecburi acılar meydana getirir. Bile bile
kapıyı aralık bırakırsın ve tüm yalnızlığın ve hüznün içeri dolmasına
izin verirsin. Buna rağmen aklının bir köşesinde sonsuzluk vardır.
Bitmedik bitemez bitmeyecek… Bir ömrü bir aşka adamaktır bu belki ve
elbette yürek ister ayrıysan. Dönüş yolları geçilemeyecek kadar darsa
bile bir umut koyup sol yanına beklersin hayatının ışığının o derin
karanlıktan gelmesini.
Zaman geçtikçe göremez olursun hiçbir şeyi gözlerinin buğusundan ve
kalbinin karanlığından… Beklemek zordur eğer beklenen kalbinden çok
uzakta ise…
“Çok yalnızım seninle bir yarım…
Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüreğindeysem ne olur sil göz yaşımı..”
Bir hayatı kaybetmek bir elin sıcaklığını kaybetmekle eş değerse işte bu
aşktır. Böyle bir eli kaybetmek ölmeden ölmektir.
Ruhunu o sıcaklığa terk edersin o el senden uzaklaşırken.
Ruhsuz bir beden ölmekten beterdir…
Ne kadar umut edersen et korkular rahat bırakmaz aklını ve umudunu
köreltir sonsuz telaşların o bekleyişte. İsyanın yükselir bastıramazsın
çektiğin yalnızlığın en acımasız yanı canını yakmaya başlayınca.
Allaha yalvarırsın son bir şans diye gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde.
Umudun ve benliğin avuçlarının arasından akıp gider. Ruhsuz umutsuz ve
benliksiz kalırsın bir başına. Zaman acımasızlaşır ağladıkça.
“Gel… Korkuyorum… Nefes alamıyorum. Eğer hala dudaklarında ismim varsa
gel… Sıcaklığın olmadan tutunamıyorum…”
Hatanın üstüne hata ekleyerek yaşıyoruz. Bile bile kaçırdık belki de o
treni. Beklemek için çok geç vazgeçmek içinse çok erken.
Bir ömre bedelse bile geç kalınmış bir mutluluktan vazgeçmiyorum.
Verilen sözler unutulmamalı ben unutmadım…
“Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüreğindeysem ne olur sil gözyaşımı…”
Gönül Dostu...
Yüreğim yanmadı hiç bu kadar”
Bir el bazen neleri ayakta tutabiliyor hiç düşündünüz mü ve neleri
yıkabiliyor tek başına ? Bir eli tutmak bir insanı hayata bağlamakla eş
değerde olabiliyorsa eğer bunun adı aşktır. Böyle bir eli tutmak hayatı
bulmaktır belki de….
Hiç sevmedim seni sevdiğim kadar dersin birine ve sonra onun arkasına
dönüp gitmesini izlemek ne zordur. Bir eliyle hayata bağlamak bir eliyle
o verdiği hayatı geri almak gibi…
Bazen mecburu ayrılıklar mecburi acılar meydana getirir. Bile bile
kapıyı aralık bırakırsın ve tüm yalnızlığın ve hüznün içeri dolmasına
izin verirsin. Buna rağmen aklının bir köşesinde sonsuzluk vardır.
Bitmedik bitemez bitmeyecek… Bir ömrü bir aşka adamaktır bu belki ve
elbette yürek ister ayrıysan. Dönüş yolları geçilemeyecek kadar darsa
bile bir umut koyup sol yanına beklersin hayatının ışığının o derin
karanlıktan gelmesini.
Zaman geçtikçe göremez olursun hiçbir şeyi gözlerinin buğusundan ve
kalbinin karanlığından… Beklemek zordur eğer beklenen kalbinden çok
uzakta ise…
“Çok yalnızım seninle bir yarım…
Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüreğindeysem ne olur sil göz yaşımı..”
Bir hayatı kaybetmek bir elin sıcaklığını kaybetmekle eş değerse işte bu
aşktır. Böyle bir eli kaybetmek ölmeden ölmektir.
Ruhunu o sıcaklığa terk edersin o el senden uzaklaşırken.
Ruhsuz bir beden ölmekten beterdir…
Ne kadar umut edersen et korkular rahat bırakmaz aklını ve umudunu
köreltir sonsuz telaşların o bekleyişte. İsyanın yükselir bastıramazsın
çektiğin yalnızlığın en acımasız yanı canını yakmaya başlayınca.
Allaha yalvarırsın son bir şans diye gerçekleşmeyeceğini bildiğin halde.
Umudun ve benliğin avuçlarının arasından akıp gider. Ruhsuz umutsuz ve
benliksiz kalırsın bir başına. Zaman acımasızlaşır ağladıkça.
“Gel… Korkuyorum… Nefes alamıyorum. Eğer hala dudaklarında ismim varsa
gel… Sıcaklığın olmadan tutunamıyorum…”
Hatanın üstüne hata ekleyerek yaşıyoruz. Bile bile kaçırdık belki de o
treni. Beklemek için çok geç vazgeçmek içinse çok erken.
Bir ömre bedelse bile geç kalınmış bir mutluluktan vazgeçmiyorum.
Verilen sözler unutulmamalı ben unutmadım…
“Eğer elindeyse ne olur çal kapımı
Eğer yüreğindeysem ne olur sil gözyaşımı…”
Gönül Dostu...
Cuma Haz. 05, 2015 2:51 pm tarafından ATTILA1983
» TARIK YİĞİT AŞK ŞİİRİ
Cuma Haz. 05, 2015 2:32 pm tarafından ATTILA1983
» HALİM
Ptsi Mart 16, 2015 8:57 pm tarafından 28yasin28
» biraz cesaretli olsanda beni sevdiğini söylesen hiç kimseden korkmadan
Ptsi Mart 16, 2015 8:35 pm tarafından 28yasin28
» bilmiyorum
Salı Mayıs 27, 2014 6:54 pm tarafından xlxllord
» umut
Paz Ara. 01, 2013 11:32 pm tarafından iizzkk
» Gözlerimden anla
Cuma Kas. 08, 2013 1:13 am tarafından meftun
» Gözlerimdeki darağacı
Ptsi Eyl. 16, 2013 2:29 am tarafından DeadWriter
» Merhaba
Ptsi Eyl. 16, 2013 2:28 am tarafından DeadWriter
» Özledim Seni - Can Yücel
Paz Şub. 17, 2013 6:19 pm tarafından cevat köksal
» Yazım hayatımın başlangıcı
Perş. Ocak 31, 2013 3:07 pm tarafından profeN28
» Ölmez ******
Cuma Ocak 25, 2013 1:57 pm tarafından cevat köksal
» ellerimi tut
Cuma Ocak 25, 2013 1:53 pm tarafından cevat köksal
» Merhaba :)
Çarş. Ocak 23, 2013 6:53 pm tarafından Allegria
» 23 MART 2012 DUYURU
Perş. Ocak 10, 2013 1:42 pm tarafından cevat köksal
» MURADA ERMEDİM
Ptsi Ocak 07, 2013 12:33 pm tarafından cevat köksal
» DUDAKLARIN ÜRPERSEDE SÖYLESİN
Ptsi Ocak 07, 2013 12:22 pm tarafından cevat köksal
» Sevdiği kıza şiir yazdı....
Ptsi Ocak 07, 2013 12:08 pm tarafından cevat köksal
» Sevdiği kıza şiir yazdı....
Ptsi Ocak 07, 2013 11:55 am tarafından cevat köksal
» İstanbulda güzelmiş, senin kadar olmasa da
Salı Kas. 06, 2012 8:54 pm tarafından sudayisil