[b]bırak ellerimi ben artık bittim ne seninim nede kalbinin
geç kaldın eserini görmeyemi bu gelişin
geç kaldın dön dersen bana çeker giderim
acımam sana dönecek kalbi söküp attın
ardında yaralı hayaller bıraktın
sokağında uyudugum geceler sabahlanan acılarınla
gecenin kollarında sönmüş bir park lambasının altında
adını yazardım ya hani boş sokaklara
hiç geçtinmi o yollardan gördünmü adını
o yollarda gizemini düşürmüş sevdanın sahibi
en kestirmesinden söylemiş sana sensizliğin bedellerini
düşünme kim var bu şehirde kim sabahlamış benim için
çek perdeni uyu bensiz rüyaların kıyısında
dalar giderim senin yerine terketmiş sabahlar bu isimsizi
gözlerinden çalmış pembe düşler gerçeklerini
unutturmuş yanında yagmurlar saçlarıma yabancı değil
seni beklerken sırtımı dayamışım çaresizliğin duvarlarına
her saat söylüyor o dönmez bekleme
o dönmez tatmamışki sevgiyi bilmezki ..
hani bana en sevdiğim şarkıyı sormuştun
daha önce dinlediğim tüm şarkılar beni sana süslemişti sanki
sana getiren birer sözleri vardı hepsininde
adını taşıyan her şarkı cavabım olsun
içinde sen varolan ağlamak için geç değil gülmek için erken
onca hüzün biriktirip omuzlarına yaslanmak
kalpsiz bir bedenin ruhunu anlamak
yapmacık bir kuru sözün ıslak caddelerinde dermansız dolanmak
ne olurda çıksan şimdi kapıya alsan beni yüreğine
okuduysan çocuklugum kalmış satırlarda belkide
senin masumlugunu taşıyan sevda keşkelerimin eseridir
yeryüzünde senin kadar güzel bir varlık olmadıgı için belkide
tüm şarkılarda anlatılan o sen sensin
sen diye yazılmış tüm şiirlerin sahibi
o güzel gözlerin kimbilir hangi sevdaları taşıdı
yaşama sebebisin bu şehrin intihar eden duygularına
adımların gölgelerdi tüm dönüşleri
konuşurken sana dilsiz susarken bana yüreğin
yıldızlardan dilendim seni hatırladınmı bana ilk yalanını
haykırmışlıgı dilenmişliği senin için ellerini açıp
böylesine umut taşırken sahibi olabildimi kimse kalbinin ve
bedeninin ezberlemişim her vedayı
ne bekliyordun ayaga kalkıp seninim dememimi
böylesine yıkmışken bitirmişken beni
gitme bırakma beni demiştim sana
o elvedalar soldu sonbaharda
yüreğim sustu sana aşıgım diyemem asla
gururum bırakmaz
tekrar yıkılamam sana kandım ya birkez yetmezmi
bu oyun bitmedimi ?sahip oldugun tek şey nefretim
sayende artık yaşamayı unuttum
bu şehir mezar oldu sevdama
ismini duyan varmı ihanetin aldanışın nefretin
sahibine sorsun şahidi gözlerin
almışım hayatın en asil dersini acıların arka sıralarından
çocuklugum kara tahtasında aşkın öğretmenim oldu
aldıgım derslerim telafilerime yoldaş oldu
bana yalanda olsa söyle sevdiğini öyle git
yaşanmış o yıllar dönmezki geriye
tesadüfleri getiremezki geriye
avuçlarım eskisi kadar beyaz değil belkide
günalarını taşıdıgım için kalbinin kör kuyusunda
kanmışlıgı aradım ağlamadım içime attım
biriken damlasını yagmur misali
birikti sel oldu sensizliğe bana bir dünya bırak şimdi sensiz
unutturum kendimide gün gelir avutma kendini
yıkılmışmı tükenmişmi gelde gör eserini
bir zamanlar senden ibaretti
senin hakkın tek kurşun aslında sana sitem bile yakışmaz
ağlamayı bilmeyen birinde gözyaşım kalmaz
sönmüş bir alevim şimdi yandı geçti gönlüm küle döndü
yanlızlığa hasretim şimdi
bırakıp gittiğin o serseriyim sadece
demek bir melek görünüşün altında
senin gerçek yüzün olabilirmiş?
saplandın kaldın kalbin en kayıp köşesine
bitirirmi bir iltifat kıyısında sana süslenmiş anılar
sahipsizliğin ardında yalan olmuş
bir kayıp gönül bekçisinin limanında
dalga vuran saatlerin alnına düşmüş gülüşünü
bilmem küçüğüm daha kaç aldanış var kapımda
umudum gelmemiş o yarınsa
hayat senin gibilerin anladım sustum nasılsa
sen susma hasretim ona sevdiğimi söyle...
senin yerine hasrete sarıldım
bırak ne olur hayallerime dokunma
bırak ne olur gülüşüme dokunma
alıştım sensizliğe uyandırma
yeniden içimde sana ait sandıgın aşkı
ne istedin sevgimden kendin gibi bitecekmi sandın
sen düşünme acını bana bırak iki çıkmazı ol yarının
ya yalancı ya yabancı kal
beyazı değilsin artık çocuk bakışımın ve günahımın
gurur duy kendinle yaşarken senden öğrendim ihaneti ,
dizçöker her mutluluk ardında güneş solar
o yalan bakışın ardında ayrı dünyaların insanları gibi
takvimde hergün solmuş aynı benim gibi
vurdun yarınları hançer misali hediye bıraktın bu şehri
mezar yapıp hayallerime
biliyormusun bugün benim dogum günüm
ilk kez sensiz kutladıgım verdiğin resmi saklarım
hala nefretimi bitirmesin diye baktıkça sana
gerçek yüzünü anlamak için hayatın
yoklugun yokuşunda yoruldum
ayrılık ne kolaymış
sende düşündünmü şimdi ben
kime gözbebegim kime melegim derim
kim tutar senden sonra ellerimi
görüğüm her vitrinde asılmış beyaz gelinliğin içindeki kız sendin
ben ölünce bulursan adresimi alırsın duvardan emanetini
canımsın sandım benimsin sandım
bak şimdi sensizliği taşırım
kapanmaz yaraların var sahipliğim
bugünde bitiyor bak sensiz
hiç dinmesin gözünde kaderin yagmurları
simsiyah saçlarını benden başkası taramasın derdim
rüzgarın emaneti oldu şimdi küstürdün ne varsa
hayatın güzüyle barışmış isimsizi
bitmez bu sevda geceler gibi yanımda kal demiştim ya sana
gitmeseydin keşke keşkelerim olurdun belkide
her son neden hazan kokar baharlar varken?
anladım geçte olsa kaybetmek bana göre
anladım yasaklısın bana yetmezmi
bedelini ödedim her acının
sen o olamazsın bana bunu nasıl yaparsın şimdi görsen zalim halimi anlarsın sen değil aşkın utansın
hayallerinin sahilinde topla gecelerimi birzamanlar sevdiğimdin şimdi çaldın güneşimi sen gittin gideli karanlıgı tanır yüreğim
her acının ardında sözlerin saklı yalancı
senin yasını omuzlarım taşırmı ?
yıllar ögretti uykunu bölme seher vakti
adını çaldıgın biri varya
sana semanın ötesinden seslendi
dilekleri bedduasının önüne geçti
sahibisin şimdi dünlerin
aşk ve leyla anladım iki yalancı ıssız çöllerime ..
senden ögrenmiştir belkide seven kız rolünü
oynadın perdesini çekti son sahnesinde hayatıın
figüranı değil duygularım oyununun..
aynı dilden konuşmadık hiç anlardın beni belkide
önce benliğini çek aradan bulursun çaresizliğin kendisini
ben yazarken aynalarda cennetin duvarlarına
avuçlarını çizerken yaralım dünyamı cehenneme çevirdin
yanarım yanarım kaybolan günlerime
yaşadıkça sana tapardım derdin
dünlerin hediyesimi şimdi sözlerin ?
soldu verdiğin güller sevda bahçemde
yanlızlık onun sesi dinlerken susturmuş hatıralarını
zamansız açan çiçegim daglarında savrulayım
senin zindanlarında ben doğayım derdim
kalsaydın canımdan koparıp seni
gökkuşagına sarmıştım gözlerinin rengini
sabahsız dualar hasretin gönülde yatar
kanımda bir damla yeter seni anlatmaya
bileklerime sor bedelini
gömlegimin kollarına vurmuş izlerin
her kahrına ortagım yoldaşım
yoluna ölürüm derdin dön desende dönemem
ten evine kiracı değilim
sahibi benim kadar düşman değil sana
yüzüne çizgiler saçına beyazlar dolunca
ona ait oldugunu anlayınca
sana verdiği yüreği uyandırırsan
saklı oldugumu anlarsın en derininde o diyarın
tükenince umut kardelen misali açacak
o vurdugun sitemin arkasından nazını kim çeker
ne bu şikayet bekleme hiç dönerim sanma gururum varya
senden büyük birdaha aldanırım sanma
yenidenmi deneyelim diyeceksin
eksikliğini bendemi arayacaksın yine
bir defa öldüm yetmezmi?
haram oldu yaşamak zalim bir yar elinde
oyuncak oldu yarınım
ihanetin defterine yazıyorum adını silinmez kader yazısıyla
vurdun sevdamı alnından kanayan sendin kapanmaz yaralarımdan
sana göre değil sadakat sen sevgini acı tebessümlerin koynunda ara sana yetmez kuru bir sevda giderim buralardan sensiz yaşanmazmı sanırsın evet belki kimseleri sen kadar sevemem anlayışımız farklı sen yalanlarda saklı ben sana inanandı sana çoktan el olmuşum oysa bir zamanlar ellerin ellerimden düşmezdi anladımki bu hikayende son olmuşum canın sağolsun
düşsemde yıkılsamda tutan olmaz elimden
arardım o vefasızı fallarda günbatımında
ne istedin bilmem sır olup kaybolmakmı
yoksa iz bırakmakmı o dudakları başkasına haram sayan
bir başkasını asla sevemem diyen
yanında olmadan huzur bulamam diyen sen değilmiydin ?
yıllar demekki çaldı heveslerini
seni koydu yalanın bagrına
kader senide kendi gibi acımasız bildi
geçmişinden gözyaşımı sildi
son şafagın kıyısındayım
yoklugunun altında gölgelenip yaşamaktı maksadım
yeniden sevemem bilirsin yerine sevemem bilirsin
hasretinin sahibi boguldu o kanmışlıgın ortasında
sen hala bitecek sanırsın herkesi kendin gibimi sanırsın
ben o inancımı gülüşümü istiyorum geri verebilirmisin
giderken benden çaldıgın aşka dair ne varsa
bırak son elvedan kalsın avuçlarımda
meger ne kolaymış silahı sen yapıp dayamak alnıma
unutmak için başka yol olmasada
yolum ölüm kokar o bile son değil sevmişken bukadar .............
Livaren......................................Layezal
geç kaldın eserini görmeyemi bu gelişin
geç kaldın dön dersen bana çeker giderim
acımam sana dönecek kalbi söküp attın
ardında yaralı hayaller bıraktın
sokağında uyudugum geceler sabahlanan acılarınla
gecenin kollarında sönmüş bir park lambasının altında
adını yazardım ya hani boş sokaklara
hiç geçtinmi o yollardan gördünmü adını
o yollarda gizemini düşürmüş sevdanın sahibi
en kestirmesinden söylemiş sana sensizliğin bedellerini
düşünme kim var bu şehirde kim sabahlamış benim için
çek perdeni uyu bensiz rüyaların kıyısında
dalar giderim senin yerine terketmiş sabahlar bu isimsizi
gözlerinden çalmış pembe düşler gerçeklerini
unutturmuş yanında yagmurlar saçlarıma yabancı değil
seni beklerken sırtımı dayamışım çaresizliğin duvarlarına
her saat söylüyor o dönmez bekleme
o dönmez tatmamışki sevgiyi bilmezki ..
hani bana en sevdiğim şarkıyı sormuştun
daha önce dinlediğim tüm şarkılar beni sana süslemişti sanki
sana getiren birer sözleri vardı hepsininde
adını taşıyan her şarkı cavabım olsun
içinde sen varolan ağlamak için geç değil gülmek için erken
onca hüzün biriktirip omuzlarına yaslanmak
kalpsiz bir bedenin ruhunu anlamak
yapmacık bir kuru sözün ıslak caddelerinde dermansız dolanmak
ne olurda çıksan şimdi kapıya alsan beni yüreğine
okuduysan çocuklugum kalmış satırlarda belkide
senin masumlugunu taşıyan sevda keşkelerimin eseridir
yeryüzünde senin kadar güzel bir varlık olmadıgı için belkide
tüm şarkılarda anlatılan o sen sensin
sen diye yazılmış tüm şiirlerin sahibi
o güzel gözlerin kimbilir hangi sevdaları taşıdı
yaşama sebebisin bu şehrin intihar eden duygularına
adımların gölgelerdi tüm dönüşleri
konuşurken sana dilsiz susarken bana yüreğin
yıldızlardan dilendim seni hatırladınmı bana ilk yalanını
haykırmışlıgı dilenmişliği senin için ellerini açıp
böylesine umut taşırken sahibi olabildimi kimse kalbinin ve
bedeninin ezberlemişim her vedayı
ne bekliyordun ayaga kalkıp seninim dememimi
böylesine yıkmışken bitirmişken beni
gitme bırakma beni demiştim sana
o elvedalar soldu sonbaharda
yüreğim sustu sana aşıgım diyemem asla
gururum bırakmaz
tekrar yıkılamam sana kandım ya birkez yetmezmi
bu oyun bitmedimi ?sahip oldugun tek şey nefretim
sayende artık yaşamayı unuttum
bu şehir mezar oldu sevdama
ismini duyan varmı ihanetin aldanışın nefretin
sahibine sorsun şahidi gözlerin
almışım hayatın en asil dersini acıların arka sıralarından
çocuklugum kara tahtasında aşkın öğretmenim oldu
aldıgım derslerim telafilerime yoldaş oldu
bana yalanda olsa söyle sevdiğini öyle git
yaşanmış o yıllar dönmezki geriye
tesadüfleri getiremezki geriye
avuçlarım eskisi kadar beyaz değil belkide
günalarını taşıdıgım için kalbinin kör kuyusunda
kanmışlıgı aradım ağlamadım içime attım
biriken damlasını yagmur misali
birikti sel oldu sensizliğe bana bir dünya bırak şimdi sensiz
unutturum kendimide gün gelir avutma kendini
yıkılmışmı tükenmişmi gelde gör eserini
bir zamanlar senden ibaretti
senin hakkın tek kurşun aslında sana sitem bile yakışmaz
ağlamayı bilmeyen birinde gözyaşım kalmaz
sönmüş bir alevim şimdi yandı geçti gönlüm küle döndü
yanlızlığa hasretim şimdi
bırakıp gittiğin o serseriyim sadece
demek bir melek görünüşün altında
senin gerçek yüzün olabilirmiş?
saplandın kaldın kalbin en kayıp köşesine
bitirirmi bir iltifat kıyısında sana süslenmiş anılar
sahipsizliğin ardında yalan olmuş
bir kayıp gönül bekçisinin limanında
dalga vuran saatlerin alnına düşmüş gülüşünü
bilmem küçüğüm daha kaç aldanış var kapımda
umudum gelmemiş o yarınsa
hayat senin gibilerin anladım sustum nasılsa
sen susma hasretim ona sevdiğimi söyle...
senin yerine hasrete sarıldım
bırak ne olur hayallerime dokunma
bırak ne olur gülüşüme dokunma
alıştım sensizliğe uyandırma
yeniden içimde sana ait sandıgın aşkı
ne istedin sevgimden kendin gibi bitecekmi sandın
sen düşünme acını bana bırak iki çıkmazı ol yarının
ya yalancı ya yabancı kal
beyazı değilsin artık çocuk bakışımın ve günahımın
gurur duy kendinle yaşarken senden öğrendim ihaneti ,
dizçöker her mutluluk ardında güneş solar
o yalan bakışın ardında ayrı dünyaların insanları gibi
takvimde hergün solmuş aynı benim gibi
vurdun yarınları hançer misali hediye bıraktın bu şehri
mezar yapıp hayallerime
biliyormusun bugün benim dogum günüm
ilk kez sensiz kutladıgım verdiğin resmi saklarım
hala nefretimi bitirmesin diye baktıkça sana
gerçek yüzünü anlamak için hayatın
yoklugun yokuşunda yoruldum
ayrılık ne kolaymış
sende düşündünmü şimdi ben
kime gözbebegim kime melegim derim
kim tutar senden sonra ellerimi
görüğüm her vitrinde asılmış beyaz gelinliğin içindeki kız sendin
ben ölünce bulursan adresimi alırsın duvardan emanetini
canımsın sandım benimsin sandım
bak şimdi sensizliği taşırım
kapanmaz yaraların var sahipliğim
bugünde bitiyor bak sensiz
hiç dinmesin gözünde kaderin yagmurları
simsiyah saçlarını benden başkası taramasın derdim
rüzgarın emaneti oldu şimdi küstürdün ne varsa
hayatın güzüyle barışmış isimsizi
bitmez bu sevda geceler gibi yanımda kal demiştim ya sana
gitmeseydin keşke keşkelerim olurdun belkide
her son neden hazan kokar baharlar varken?
anladım geçte olsa kaybetmek bana göre
anladım yasaklısın bana yetmezmi
bedelini ödedim her acının
sen o olamazsın bana bunu nasıl yaparsın şimdi görsen zalim halimi anlarsın sen değil aşkın utansın
hayallerinin sahilinde topla gecelerimi birzamanlar sevdiğimdin şimdi çaldın güneşimi sen gittin gideli karanlıgı tanır yüreğim
her acının ardında sözlerin saklı yalancı
senin yasını omuzlarım taşırmı ?
yıllar ögretti uykunu bölme seher vakti
adını çaldıgın biri varya
sana semanın ötesinden seslendi
dilekleri bedduasının önüne geçti
sahibisin şimdi dünlerin
aşk ve leyla anladım iki yalancı ıssız çöllerime ..
senden ögrenmiştir belkide seven kız rolünü
oynadın perdesini çekti son sahnesinde hayatıın
figüranı değil duygularım oyununun..
aynı dilden konuşmadık hiç anlardın beni belkide
önce benliğini çek aradan bulursun çaresizliğin kendisini
ben yazarken aynalarda cennetin duvarlarına
avuçlarını çizerken yaralım dünyamı cehenneme çevirdin
yanarım yanarım kaybolan günlerime
yaşadıkça sana tapardım derdin
dünlerin hediyesimi şimdi sözlerin ?
soldu verdiğin güller sevda bahçemde
yanlızlık onun sesi dinlerken susturmuş hatıralarını
zamansız açan çiçegim daglarında savrulayım
senin zindanlarında ben doğayım derdim
kalsaydın canımdan koparıp seni
gökkuşagına sarmıştım gözlerinin rengini
sabahsız dualar hasretin gönülde yatar
kanımda bir damla yeter seni anlatmaya
bileklerime sor bedelini
gömlegimin kollarına vurmuş izlerin
her kahrına ortagım yoldaşım
yoluna ölürüm derdin dön desende dönemem
ten evine kiracı değilim
sahibi benim kadar düşman değil sana
yüzüne çizgiler saçına beyazlar dolunca
ona ait oldugunu anlayınca
sana verdiği yüreği uyandırırsan
saklı oldugumu anlarsın en derininde o diyarın
tükenince umut kardelen misali açacak
o vurdugun sitemin arkasından nazını kim çeker
ne bu şikayet bekleme hiç dönerim sanma gururum varya
senden büyük birdaha aldanırım sanma
yenidenmi deneyelim diyeceksin
eksikliğini bendemi arayacaksın yine
bir defa öldüm yetmezmi?
haram oldu yaşamak zalim bir yar elinde
oyuncak oldu yarınım
ihanetin defterine yazıyorum adını silinmez kader yazısıyla
vurdun sevdamı alnından kanayan sendin kapanmaz yaralarımdan
sana göre değil sadakat sen sevgini acı tebessümlerin koynunda ara sana yetmez kuru bir sevda giderim buralardan sensiz yaşanmazmı sanırsın evet belki kimseleri sen kadar sevemem anlayışımız farklı sen yalanlarda saklı ben sana inanandı sana çoktan el olmuşum oysa bir zamanlar ellerin ellerimden düşmezdi anladımki bu hikayende son olmuşum canın sağolsun
düşsemde yıkılsamda tutan olmaz elimden
arardım o vefasızı fallarda günbatımında
ne istedin bilmem sır olup kaybolmakmı
yoksa iz bırakmakmı o dudakları başkasına haram sayan
bir başkasını asla sevemem diyen
yanında olmadan huzur bulamam diyen sen değilmiydin ?
yıllar demekki çaldı heveslerini
seni koydu yalanın bagrına
kader senide kendi gibi acımasız bildi
geçmişinden gözyaşımı sildi
son şafagın kıyısındayım
yoklugunun altında gölgelenip yaşamaktı maksadım
yeniden sevemem bilirsin yerine sevemem bilirsin
hasretinin sahibi boguldu o kanmışlıgın ortasında
sen hala bitecek sanırsın herkesi kendin gibimi sanırsın
ben o inancımı gülüşümü istiyorum geri verebilirmisin
giderken benden çaldıgın aşka dair ne varsa
bırak son elvedan kalsın avuçlarımda
meger ne kolaymış silahı sen yapıp dayamak alnıma
unutmak için başka yol olmasada
yolum ölüm kokar o bile son değil sevmişken bukadar .............
Livaren......................................Layezal
Cuma Haz. 05, 2015 2:51 pm tarafından ATTILA1983
» TARIK YİĞİT AŞK ŞİİRİ
Cuma Haz. 05, 2015 2:32 pm tarafından ATTILA1983
» HALİM
Ptsi Mart 16, 2015 8:57 pm tarafından 28yasin28
» biraz cesaretli olsanda beni sevdiğini söylesen hiç kimseden korkmadan
Ptsi Mart 16, 2015 8:35 pm tarafından 28yasin28
» bilmiyorum
Salı Mayıs 27, 2014 6:54 pm tarafından xlxllord
» umut
Paz Ara. 01, 2013 11:32 pm tarafından iizzkk
» Gözlerimden anla
Cuma Kas. 08, 2013 1:13 am tarafından meftun
» Gözlerimdeki darağacı
Ptsi Eyl. 16, 2013 2:29 am tarafından DeadWriter
» Merhaba
Ptsi Eyl. 16, 2013 2:28 am tarafından DeadWriter
» Özledim Seni - Can Yücel
Paz Şub. 17, 2013 6:19 pm tarafından cevat köksal
» Yazım hayatımın başlangıcı
Perş. Ocak 31, 2013 3:07 pm tarafından profeN28
» Ölmez ******
Cuma Ocak 25, 2013 1:57 pm tarafından cevat köksal
» ellerimi tut
Cuma Ocak 25, 2013 1:53 pm tarafından cevat köksal
» Merhaba :)
Çarş. Ocak 23, 2013 6:53 pm tarafından Allegria
» 23 MART 2012 DUYURU
Perş. Ocak 10, 2013 1:42 pm tarafından cevat köksal
» MURADA ERMEDİM
Ptsi Ocak 07, 2013 12:33 pm tarafından cevat köksal
» DUDAKLARIN ÜRPERSEDE SÖYLESİN
Ptsi Ocak 07, 2013 12:22 pm tarafından cevat köksal
» Sevdiği kıza şiir yazdı....
Ptsi Ocak 07, 2013 12:08 pm tarafından cevat köksal
» Sevdiği kıza şiir yazdı....
Ptsi Ocak 07, 2013 11:55 am tarafından cevat köksal
» İstanbulda güzelmiş, senin kadar olmasa da
Salı Kas. 06, 2012 8:54 pm tarafından sudayisil